September 13, 2010

hayat var!

Her gün yepyeni şeylerle karşılaşıyorum...yeni yemekler, farklı binalar, başka başka insanlar, bir türlü çözemediğim ve sanki hiç bir zaman tam olarak anlayamayacağım semboller, işaretler, minik heykeller, büyük heykeller, tanrılar, enstrümanlar, ritüller, düzenler, düzensizlikler, sesler, sözler, bakışlar...

Her şeyleri yazayım diyorum, ama oturup neresinden tutsam, sanki bir tarafı eksik kalacak, anlatamayacağım, o zamanda her şeye haksızlık edeceğim, insanların kimbilir ne derin anlamlar yüklediği şeyleri bir solukta tüketecekmişim gibi geliyor. O yüzden yazmak istediğim onca şeyi oturup da bir yazamıyorum.Oysa, daha şimdiden neler gördüm, bir yandan gördüğüm ve anladığım sandıklarım içinde neleri göremedim.
kimbilir.

Dünyanın neresinde olursa olsun hayat var. Yoksulluk da ve yoksunluk da var. Mutluluk da var, mutsuzluk da var. Düzen de var, düzensizlik de var. Dans da var, müzik de var. nereye gidersek, hep hayat var. Bu da bana umut veriyor!